Ana içeriğe atla

Kireçburnu-En güzel yeni yaşın ilk günü

9 Şubatta, hala en sevdiğim Türk dizilerinde ilk sırada yer alan Leyla ile Mecnun için yazdığım, http://birvarmisbiryokmusum.blogspot.com.tr/2017/02/leyla-ile-mecnun-ansna-yolculuk.html" yazıda bahsettim güzel Kireçburnu'ndan ama üzerinden epey zaman geçti. Tıpkı 2014'te Çengelköy'e hitaben yazdığım yazı gibi huzur listemde yer alan Kireçburnu'da kendisine ait küçük bir yazıyı çoktan haketmişti...

Huzur listem de pek çok semt olsa da ilklerinden; Küçükyalı, Çengelköy, Kireçburnu. Biri doğduğum büyüdüğüm Küçükyalı, biri bir bağım olmasa da havasını solumaktan keyif aldığım Çengelköy diğeri de sanki bir bağım varmışcasına kendime yakın hissettiğim Kireçburnu...
Not: Küçükyalı'dan da başka bir yazıda bahsederim.:)

Tabi Leyla ile Mecnun'dan sonra bu semt bende daha da bir anlamlanmış olabilir. Öyle ki baştan sona izlediğim nadir dizilerden birini orada attığım her adımda hala hissedebiliyorum. O zaman yazıyı okurken bir değişiklik olsun, Ali Atay'ın güzel sesiyle "İstersen" açalım mı ne dersiniz? :)
Çıkmaktan en keyif aldığım merdivenler.
2 Ekim'de doğdum ve yeni yaşımda Kireçburnu'nu solumayı çok istedim. Yeni yaşımın ilk günü 3 Ekim'de bir iş çıkışı yorgunken bir arkadaşım (Özge'ye selam olsun, onun çocukluğunun geçtiği yer olması, ikimiz içinde özel olması bizim için burayı geleneksel durak haline getirmeye yetmişti:)) nasıl keyifli unutamayacağım bir anı bıraktı sayesinde tarihe.

Hikayenin öncesinde ki pek sevgili Yeniköy  durağını geçip artık Kireçburnu'na gelelim. Sarıyer'de kötü olan bir semt yok tabi, çalıştığım ilçe diye demiyorum objektifim bu konuda, güzel topraklar. :)
Nasıl gidileceği ile ilgili bilgiyi bir önceki yazımda vermiştim. Hacıosman metrodan da rahat bir şekilde ulaşırsınız ama bence sahil güzergahını tercih ederseniz  pek güzeldir, Beşiktaş'tan otobüsler var.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------
Ah Kireçburnu... İstanbul'un en eski semtlerinden. Adımınızı attığınızda huzur esintisi, mutluluk sebebi. İstanbul'da değilmişsiniz hissi. Bir de ne var biliyor musunuz? İnsanları... O kadar güzel insanları var ki, ya da benim her gidişimde karşılaştığım insanlar, o havayı solumasından mı ne başka güzeller. Çok fazla kafe yok, ihtiyacı da yok süse zaten, onu güzel yapanda o.
9 şubat- Kireçburnu Sahili
Önce sahilde yürüdük, çok huzurlu bir akşamdı. Hiç akşamını yaşayamadığım bu ilçe ışık ışık, sakin, çok güzel. Tam "İsmail abi" karakterinin el salladığı yerden selamımı verdim ki unutamam, ara ara selam verilesi. Beklemenin en güzel halini anlatmıştı bize "İsmail abi" karakteri tam o noktada bir gemiyi bir ömür bekleyerek... Sanki yeni yaşımda burada el sallarsam, beklediklerim, istediklerim gelecek gibi huzur verdi o nokta. :)
Bir İsmail abi hikayesi- Kireçburnu Sahili(Bu güzel fotoğraf Özge sayesindedir.)
Sonra Erdal Bakkal'a çıktık, çıkarken merdivenlerden bir ev var ki hayran kaldık, o evin sahipleri olur da bu yazıyı okursa, çok şanslı olduklarını buradan söylemek isterim :) Ama Erdal Bakkal çok üzücü bir tablo akşam daha net görülüyor. Ben onun görüntüsünü o haliyle eklemeyeceğim. Anılarımızda hep güzel, hep samimi o. Tabi Bakkal duvarındaki "Çay bana" yazısı yine de esen rüzgarı ılıklaştırmaya yetiyor... Oradan Kireçburnu'nu ışık ışık seyre daldıktan sonra Mecnun'a çıkmadık ama siz çıkın zira bir sonrakinde bizde çıkacağız. :)

Hatırlarsınız; nasıl mutlu bir Aslı vardı dostlarıyla, Mecnun karakterinin evinde, muhteşem manzaralı balkonunda hatırlamak için önceki yazıma göz atabilirsiniz :)

Evet yazında gittim bu ilçeye bir ilkbaharı kaldı, 3 mevsimini de yaşadım ama bence Sonbahar çok yakışıyor ona... Sonbaharda ısrarla tavsiye edilir.

Gelelim sahilde ki dilek feneri maceramıza unutamayacağım kadar güzel, zaten bazı şeyler sonuçtan ziyade bir hikayedir. Oradan geçen insanlardan mı bahsetsem- kimisi heyecanlandı videoya aldı, orada bize yardımcı olan beyefendiyi mi desem. Onlarda okuyorlarsa hepsine selam olsun. :) Biz ara ara tamda bu noktada fener uçurma kararı aldık arkadaşımla, bakalım :)

O zaman gelelim şu sonucunu önemsemediğim ama Özge ile benim dışımda çevredekilerin dahi eğlendiği dilek feneri maceramızın küçük bir videosuna :)

Epey vakit geçirdik, havasını soludum sahilin. Çok güzeldi çok. Gelelim bir diğer Kireçburnu kültlerinden, Kireçburnu fırınına. Hem çay hem kahve ikisi de yakışıyor buraya. Çok seviyorum burayı bir dilek hakkı buradaydı, çok da güzel olmuştu :) Daim olsun. Israrla tavsiye ederim. Özellikle fotoğraftaki bezeli pastadan tatmalısınız.

9 Şubat-Kireçburnu Fırını
3 Ekim-Kireçburnu Fırını
Bu organizasyonun sahibi güzel insan Özge ile tanışın:)

Balıkçıları da eminim çok güzel buranın bir sonrakinde deneyince burayı güncelleyeceğim.

Sonuç olarak hiç bitmesin istediğim kısa ama güzel bir anı bu da.Devamını yaşadıkça yazıp, güncelleyeceğim buraları.
Bazı yerler böyle huzurlu güzel, ve bu huzuru yaşayın isterim. Tabi bir taraftan da buranın bozulmaması ve hep benim, bizim için özel ve anlamlı kalması dileğiyle!..


Ve dilekleriniz gerçek olsun. :)

Not: Özellikle tüm Leyla İle Mecnun seven izleyicilere notumdur, mutlaka bir kere gelin bu güzel yere, setin sokaklarında dolaşın, bitmeyen bir şeyler hissedeceksiniz eminim. :)

Sevgiyle, yeni hikayelerde görüşmek üzere :)  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İyi ki doğdum / Versiyon 32 - Londra 🎊

32 sene. Dile kolay ve her sene için biriktirdiğim şükür sebeplerim var. Bu yıl yeni yaşın arefesinde yine özlediğim abimle kavuşmayı İsviçre’de başlatıp, Eylül’ü kapatırken akrabalarla düğün buluşması Almanya ve yeni yaşın ilk gününe planlanan Londra seyahati. Kendime verebileceğim en güzel hediye hep deneyimler oldu hayatım boyunca. Durmayı sevemedim, hareket hiç eksilmesin diledim sağlık oldukça 🙏 İyi bir insan olma gayemi farklı deneyimlerle buluşturuyorum. Geçen yıl doğum günümü Paris’te geçirirken aşk dilemiştim, elbet artık birinin varlığı ama ötesinde gördüğüm her şey de aşk, tıpkı Paris’te hissettiğim özel anlar gibi. Bu dileğim 2024’te yerini buldu diye hissediyorum. 😊 Şimdi Londra dileğimi düşününce; hayatımın; mental, ilişkisel, kariyer ve vizyonu en güçlü ve farkındalıklı yolculuğunu diliyorum.  Londra'ya gelecek olursak nefisti. Huzurlu bir Ekim ayı kattı bana. Bolca tavsiyeler çıktı hem gastronomik hem turistik. Bunları ayrı bir yazımda sizlerle paylaşacağım, ...

Hâlâ Öğreniyorum🌿

Herkesin öğrenme motivasyonu elbette farklıdır.  Kimi için bu motivasyon içsel bir keşif süreci, kimi için dışsal beklentiler ya da sosyal bağlardır. Bazıları yalnızca merak ettiği için öğrenir, bazıları bir amaç uğruna... Benim içinse bu tek bir kategoriyle sınırlanamayacak kadar çok katmanlı. Ama galiba en baskın olanı “anlam arayışı” - içten gelen, derin bir keşfetme isteği. Bazen annemin göbek bağımı üniversiteye gömdüğünden şüphe ederim. :) Yeni şeyler öğrenmeye, yeni şeyler denemeye olan merakım; yaş aldıkça azalmadı, aksine arttı. Yaşla birebir paralel ilerlemeyen bu yolculukta eminim benden çok daha meraklı, iştahlı olanlarınız da var. Derinleşmeyi savunup, tek bir uzmanlık alanında ilerlemenin doğru olduğunu düşünenler de. Ben “herkesin doğrusu kendine” diyenlerdenim. Size bir reçete veremem; "doğru malzemeler şunlardır" diyemem, çünkü bana göre herkes biricik ve herkesin formülü de kendine özgü. Ama biliyorum ki, mesleğim gereği tanıdığım ve tanıştığım pek çok ge...

La Finestra Di Fronte(Karşı Pencere)

Türk-İtalyan senarist yönetmen olan Ferzan Özpetek’in 2003 yapımı bir filmi  Türk-İtalyan senarist yönetmen olan Ferzan Özpetek’in 2003 yapımı bir filmi La Finestra Di Fronte yani Türkçe adıyla Karşı Pencere. Benimde zaman zaman müzik çalarımda Gocce Di Memoria'nın çalmasıyla  aklıma gelir. Sezen Aksu’nun büyüleyici sesiyle başlayan film kapanışında ise Georgia’nın seslendirdiği çok başarılı bir şarkı Gocce Di Memoria’yı kazandırmıştı hayatlarımıza. En azından benim hayatıma.Tango sahnesinde Historia de un amor ise başka bir şaheserdi notaların dile gelmesinin hikayesiyle... Bu film, karşı pencereden aşka bakmayı anlatır. Giovanna karakteri ve yasak aşkı. Karşı çıkarız kabul etmeyiz. Ama aşktır ya da ilgisizliğin ilgi arayışıdır. Başrol oyuncusuna kızarız yaptığının yanlış olduğunu düşünerek. Filmi izledikçe de sanki biraz daha anlamaya başlarız onu. İlgi duyduğu komşusu ileyken bu kez de kendisine, evine, çocuklarına karşı pencereden bakması artık hikayeyi ba...