Hoş geldin Nisan, mucizelerinle ve güzelliklerinle gel derken akşamında yakın arkadaşımın, muhakkak gitmelisin dediği 'Sevgili Arsız Ölüm-Dirmit'te yanımda Sezen isminde bir kadın, önümde mütevazı, sıcacık bir Sezen Aksu ile (Elimi çok içtenlikle tuttu bakın burası önemli arkadaşlar yazan elimi tuttu, ilerde kitap çıkarmak şart oldu 😀)
Neyse buradaki detaylar bana hediyeydi ve bende hediyemi değerlendirip hemen iki Sezen arasında bir dilek diledim, umarım boşa gidecek bir dilek olmamıştır.😀
Bu yazımın şarkısı belli olduğu üzere Sezen Aksu'dan geliyor. 'Bir zamanlar deli gönlüm.'
'Aklım başka duygularım başka yerde' oyunla özdeşleştirmeden ilk akla düşeni seçtim yine uyumlu da oldu sanki.😀
Oyuna bayıldım! Tek kişilik oyun zor hepimiz biliyoruz. Ses, mimik, performansın direkt oyuncuya odağından dolayı hata payının düşük olması vs. Nezaket Erden'in adını bilmiyorsanız not edin, dilerim çok daha iyi yerlere gelir ileride. Bilenler de takip etmeye devam ediyordur zaten. Oyun, aslında yıllardır oynanıyor, ben ne yazık ki seyre geç kalmışım. Benden yalnızca 2 yaş büyük bu genç kadın, Dirmit karakteriyle ayakta alkışlarken iyi ki tanıştım dediğim ender oyunculardan oldu.
Güldüm, düşündüm hatta itiraf edeyim gözlerim aktı usulca. Nasıl oldu bütün duygularımı açığa çıkardı kasabadan kente göç eden bir kız ve ailesi. 'Sıkışmışlık', 'kalıplar', 'hayaller', 'gerçekler', 'gerçeküstü', 'delilik', 'kayıp', 'ölüm'...
O kadar çok kavramı içeriyor ki hatta bu kavramları size sayfalarca, sabaha kadar oyunla anlatırım da fakat izleyin lütfen, tavsiyelerin içinde bir çiçek sunuyorum size emin olabilirsiniz. Paranızı lütfen sanata aktarın ki bence bir tiyatro emin olun çoğu şeyden çok daha uygun, sanatın her türüne destek olun. Bu ülkenin gerçek sanatçılarının en büyük motivasyonu alkışlar ve takdirimiz...Spoiler vermek değil amacım. Sadece biraz düşünelim istiyorum bu gece. Yüreğinize sıkıştırdığınız hayallerinizi düşünün, ailenizin, çevrenizin etkisiyle yaşayamadığınız şeyler var mı? Nesnelere anlamlar yüklüyor, hiç başkalarından göremediğiniz sevgi ve şefkati nesnelerde bulmaya çalışıyor musunuz? Materyalin geçici getirileri maneviyatın zahirliğinde bir teselli ikramiyesi mi? Ruhunuzu besliyor musunuz? Bir şeye başlayıp el alem ne der ya da şunu dedi kaygısıyla bırakıyor musunuz onu? Aşkı kalbinizde duyduğunuzla değil de çevrenizin yansıttığıyla mı yaşamayı tercih ediyorsunuz yahut kötü deneyimlerden aşktan soğudunuz mu? Bir odada bir sürü hayalle çığlık atıyor musunuz? Sesinizi duyan var mı? Görünmek yerine gizlenmeyi mi tercih ediyorsunuz?
Söylemek yerine gizlemeyi, şiirlerinizi, yazılarınızı saklıyor musunuz? Kafanızdaki güzellikleri çevreniz dışarıya çıkarmamanız için bastırdı mı? Güzel olana mı popüler olana mı meyillisiniz? Çok televizyon, çok toplumsal etkileyici (lider değil) izleyip sanal gerçeklikte kendinize özendirilmiş bir dünyanın içinde var olma savaşı mı veriyorsunuz? Tüm bu sorularım uzar gider ancak birine bile cevabınız evet olursa bu oyunda kendi çözümünüzü bulabilirsiniz. Sonuçta direksiyonu düz yolda yönetmek kolay, virajlı bir yolda çözümü sanat size düşündürerek sunabilir. 🌸
Ne mutlu ki bugün de ruhum doydu, kalbimin içinde niyetlerim, tutkum, hayallerim esir olmadan, bastırmadan yaşanıyor bazen yazarak. Fakat sıkışmışlıklarımı düşünüp tedavisine başlamak gerek. Sonuçta ölüm arsız, yaşamak güzel! 💙
Sevgiyle ve sanatla kalın! Görüşmek üzere.
Yorumlar
Yorum Gönder