Ana içeriğe atla

Unsere Mütter Unsere Väter

Öncelikle bu şarkıyı açmanızı yazıyı beraberinde okumanızı isteyeceğim sizden zaten 2 dk bile değil.Belki tekrar tekrar dinlemek isteyeceksiniz:)

Size, 4 gün önce mide ağrılarım artmadan önce bu şarkıyla izlemeye karar verdiğim 3 bölümlük mini diziden bahsetmek istiyorum.Evet bazen bir şarkı bir yapıtı izletebiliyor örneği bu...

Belki bir de şu ara Almanca kursuna gidiyor olmam da bu kültürü daha yakından tanımak isteme sebebim olabilir geç kalmış bile adlettim kendimi.

Ağrılarımla savaş vermeden önce bir bölümünü bitirebildiğim 2.dünya savaşını Almanların gözünden anlatan ingilizcesiyle Generation War olan Unsere Mütter Unsere Väter isimli film tadında dizi evde doktorumun verdiği istirahatte de bana eşlik eden muhakkak izleyin diyeceğim şahane bir yapıt.






Almanların,Yahudilerin, Rusların, Hitler'in(Führer), askerlerin, dostluğun, kardeşliğin ve aşkın abartısız hali.

Başrollerinde Volker Bruch(Wilhelm Winter rolünde),Tom Schilling(Friedhelm Winter rolünde) ve şarkıda dinlediğiniz Katherina Schüttler(Greta rolünde),Miriam Stein(Charlotte rolünde) ve Ludwig Trepte(Viktor Goldstein rolünde) 5 arkadaşın başından geçenlere tanık olacaksınız.

Kimi zaman kızacaksınız Greta'ya,Wilhelm'e kimi zaman üzüleceksiniz Viktor'a kimi zaman keşkelerinizi arttıracak Charlotte.Ve kalıcı dostluklar arayacaksınız dil,din,ırk gözetmeden sahip olmak istediğiniz...

Öyle ki inandıklarınızı sorgulayıp, yaşadığınız hayatı anlamlı kılan sevdiklerinizi düşünüp, hayatın her zaman adil davranmadığını hissedebilirsiniz.

 

Bir de Almanca şarkıları dinleyemiyorum diyorsanız size belki bildiğiniz belki de iyi ki söyledin çok sevdim diyebileceğiniz bir kaç şarkıdan da ileriki yazılarda bahsedeceğim.

Paylaştıkça çoğalan güzel kültürler, şarkılar, filmler, insanlar bol olsun hayatımızda.

İyi seyirler...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İyi ki doğdum / Versiyon 32 - Londra 🎊

32 sene. Dile kolay ve her sene için biriktirdiğim şükür sebeplerim var. Bu yıl yeni yaşın arefesinde yine özlediğim abimle kavuşmayı İsviçre’de başlatıp, Eylül’ü kapatırken akrabalarla düğün buluşması Almanya ve yeni yaşın ilk gününe planlanan Londra seyahati. Kendime verebileceğim en güzel hediye hep deneyimler oldu hayatım boyunca. Durmayı sevemedim, hareket hiç eksilmesin diledim sağlık oldukça 🙏 İyi bir insan olma gayemi farklı deneyimlerle buluşturuyorum. Geçen yıl doğum günümü Paris’te geçirirken aşk dilemiştim, elbet artık birinin varlığı ama ötesinde gördüğüm her şey de aşk, tıpkı Paris’te hissettiğim özel anlar gibi. Bu dileğim 2024’te yerini buldu diye hissediyorum. 😊 Şimdi Londra dileğimi düşününce; hayatımın; mental, ilişkisel, kariyer ve vizyonu en güçlü ve farkındalıklı yolculuğunu diliyorum.  Londra'ya gelecek olursak nefisti. Huzurlu bir Ekim ayı kattı bana. Bolca tavsiyeler çıktı hem gastronomik hem turistik. Bunları ayrı bir yazımda sizlerle paylaşacağım, ...

Hâlâ Öğreniyorum🌿

Herkesin öğrenme motivasyonu elbette farklıdır.  Kimi için bu motivasyon içsel bir keşif süreci, kimi için dışsal beklentiler ya da sosyal bağlardır. Bazıları yalnızca merak ettiği için öğrenir, bazıları bir amaç uğruna... Benim içinse bu tek bir kategoriyle sınırlanamayacak kadar çok katmanlı. Ama galiba en baskın olanı “anlam arayışı” - içten gelen, derin bir keşfetme isteği. Bazen annemin göbek bağımı üniversiteye gömdüğünden şüphe ederim. :) Yeni şeyler öğrenmeye, yeni şeyler denemeye olan merakım; yaş aldıkça azalmadı, aksine arttı. Yaşla birebir paralel ilerlemeyen bu yolculukta eminim benden çok daha meraklı, iştahlı olanlarınız da var. Derinleşmeyi savunup, tek bir uzmanlık alanında ilerlemenin doğru olduğunu düşünenler de. Ben “herkesin doğrusu kendine” diyenlerdenim. Size bir reçete veremem; "doğru malzemeler şunlardır" diyemem, çünkü bana göre herkes biricik ve herkesin formülü de kendine özgü. Ama biliyorum ki, mesleğim gereği tanıdığım ve tanıştığım pek çok ge...

La Finestra Di Fronte(Karşı Pencere)

Türk-İtalyan senarist yönetmen olan Ferzan Özpetek’in 2003 yapımı bir filmi  Türk-İtalyan senarist yönetmen olan Ferzan Özpetek’in 2003 yapımı bir filmi La Finestra Di Fronte yani Türkçe adıyla Karşı Pencere. Benimde zaman zaman müzik çalarımda Gocce Di Memoria'nın çalmasıyla  aklıma gelir. Sezen Aksu’nun büyüleyici sesiyle başlayan film kapanışında ise Georgia’nın seslendirdiği çok başarılı bir şarkı Gocce Di Memoria’yı kazandırmıştı hayatlarımıza. En azından benim hayatıma.Tango sahnesinde Historia de un amor ise başka bir şaheserdi notaların dile gelmesinin hikayesiyle... Bu film, karşı pencereden aşka bakmayı anlatır. Giovanna karakteri ve yasak aşkı. Karşı çıkarız kabul etmeyiz. Ama aşktır ya da ilgisizliğin ilgi arayışıdır. Başrol oyuncusuna kızarız yaptığının yanlış olduğunu düşünerek. Filmi izledikçe de sanki biraz daha anlamaya başlarız onu. İlgi duyduğu komşusu ileyken bu kez de kendisine, evine, çocuklarına karşı pencereden bakması artık hikayeyi ba...