İstanbul Üniversitesi yüksek lisans yolculuğunu bitirmiş, iş hayatında İnsan Kaynakları, hayatının yarısı yolculuk olan, yazmayı, seyahat etmeyi, müziği, yemeği seven bir de etrafındaki güzel insanlarla huzurlu bir hayatı yeğleyen, zamane olamayacak kadar geçmiş yaşıyla ancak hâlâ seksek oynayacak kadar çocuk ruhuyla, hayatın ona getireceği güzelliklerin geleceğine inanıp çabalayan,hepsinden öte kısacası iyi bir insan olmaya çabalayan evrendeki milyonlarca noktadan biri.
Bu Blogda Ara
Halkidiki -Selanik - Paralia- Thassos (Yunan topraklarına giriş) 💙
Merhaba, ben 3 yıldır avrupa özlemiyle yanıp tutuşan Aslıhan.
Değerli okuyucu en son Almanya Nürnberg'ten abimin yanından dönüşüm 2020 Şubat sonu ve Mart'ta pandemi patladı... O seyahatim için abim; hep sen getirdin virüsü der canım abim bu yıl yanına yine güzel kardeşi gidecek ve ona mutluluk götürecek. İyi ki bilim insanı ve gezgin bir abim var çok şanslıyım öyle ki İskoçya, Almanya (doğu bloğu) onun vesilesidir. 2 muhteşem anı serisi hediye etmiştir bana. ❤🙈
En son blogta Kopenhag'ı yazmışım. Şimdi hemen başlıyorum. Öncelikle ilk kez Yunanistan'a gideceğimiz için ben bir kaç bölge görmek istedim. Kısa ancak dolu bir 3 güne önizleme olacaktı tabi sonra çok daha uzunu gelmeli. Önce tek başıma Mykonos planlamıştım (konaklamasına kadar) sonra bunu iptal edip daha ekonomik bir turla 2 arkadaş 'İyi ki' dediğimiz devamı gelecek bir seriye adım attık.
Bir teşekkür de tur rehberimiz 'Büşra Yurtyapan'a. Genç, dinamik ve uyumlu bir rehberdi. Genelde yabancılara rehberlik yapıyor ancak türk turlarında denk gelirseniz keyifli olacaktır. 🌿
Bu seyahatin 3 bölgesine de bir şarkı bırakacağım.
Halkidiki:
Öncelikle şarkısı 'Anavis Foties'i şöyle bırakıyorum. Şarkıyla bölüm bölüm okumanız her yazım gibi tavsiye olur.
Turun ilk bölümü Kavala- Selanik ve Halkidiki içeriyor. Kahvaltı yapmak ve kurabiye almak için hem giderken hem dönüşte uğradığımız Kavala yolu üzerinde benzinliğin yanında 'Anastasia'nın Yeri' -Kavala dahil tereyağlı kurabiyelerini deneyerek yazıyorum bu yazıyı. Müthiş!
2,5 euro-5 euro (tereyağlı kurabiyeler/fıstıklı, narlı, fındıklı tavsiyedir :)) - 6 euro(kavala kurabiyesi) Kesinlikle ilk tavsiyemdir. Çok sıcak ve türkçe bilen bir çift. Tur bu noktada benim gibi gastroseyahat eden bir kızdan tam puan aldı.🐱🏍
Selanik'te otelimize gitmeden önce Halkidiki'ye plajımıza giriyoruz. Diamond Beach Club -Burada genel olarak tüm plajların dizaynını çok şık bulduğumu söyleyebilirim. Giriş ücreti yok sadece plajda geçirdiğiniz vakitte sizden bir şeyler yiyip, içmenizi bekliyorlar ama öyle baskıyla değil, içmeden kalksanız bile kimse bir şey demiyor. Kaldı ki çok abes değil fiyatlar bir kahve 3 euro yanında suda veriyorlar. Türkiye'yi düşününce kaliteli bir plajda şezlong, şemsiye parası zaten fazlasıyla benzer fiyat.
Ben denizini çok sevdim, çok temizdi. Ancak deniz çok tuzlu baştan belirteyim biraz Bodrum Gümüşlük'ün denizini anımsattı bana. :) Ancak burada favorim denizden sonra gittiğimiz zeytinyağı dükkanı ve muhteşem bir restoran. Hemen geliyorum bu detaylara :)
Öncesinde biz çarşıdan ters istikamete yürüdük, iyi ki! Bu ağaçlar ne böyle, nefis. Burada yaşasam her gün bir ağaç dibinde yazı yazardım. Yazmak mesleğe dönüşür, o kadar güzel manzaralı ve mottolu yol ki keşke bisikletim olsa da geçseydim bu güzel yoldan. Bir kaç tanesini aşağıya bırakıyorum:
Toleo Premium Olive Oil
Gelelim Alman- Yunan çiftin işlettiği, aşklarının meyvesi zeytin bahçelerinden çıkan güzellikleri akıttıkları dükkana. Bence buraya yolunuz düşünce muhakkak zeytinyağını alıp bu çok tatlı hanımefendi ile sohbet edin. Eşi de geldi sonrasında bir de bizi tanıtıyor. Ne tatlı insanlar var dünyada :)
Zeytinyağının yanı sıra bahçelerinin zeytinlerini de satıyorlar.
Zeytinyağı, (Boyutlarına göre 6 Euro'dan başlıyor.) -Kekikli, sarımsaklı aromada olanlar da var. Ben orijinal tercih ettim. Henüz deneyemedim ancak eminim tadı da nefistir. 😍
Gelelim o çook lezzetli yemekler ve harika garsonlara sahip restorana. Net tavsiyedir buraya yolu düşene! Biz balık ve yerel lezzetlerinden denemek istedik. (bol zeytinyağlı) Greek salataya aşık olmak bizim için burada başlıyor. Bildiğin peynirli salata Aslı diyenler çıkarsa, o ekmek, o zeytinyağı, o kocaman domatesler, başlı başına yemek olan porsiyonu ile ben öğün olarak bunu her zaman yerim.😃
Aroma Kouzinas Restoran /Άρωμα Κουζίνας
Biz balık dahil 3 çeşit ortaya aldık ve aşırı doyduk. Hesap 2 kişi için gördüğünüz gibi 19 euro. Türkiye'de yesek bu menüyü bu lezzetle bilmem nasıl olurdu. Ekmek ve zeytinyağına değinmiyorum bile leziz. 💙 Zaten kişi başı 10 euro genel lezzetli yemek yemek için gözden çıkarmanız gereken bedel. (Avrupada zihinden tl çevirileri yapmadığınız zaman oldukça uygun geliyor her şey :))
Gelelim tatlı veya hava sıcakken dondurma yemek isteyenler;
Yine çarşıda bir yer ancak buranın şöyle bir özelliği var. Mekana oturursanız 50 cent daha fazla hesap ödüyorsunuz. :) İçeride çok güzel tatlıları vardı biz tercihimizi dondurmadan yana kullandık :) 3 euro -10 euro arası ürünler.
Selanik ve Atatürk evi
Buranın şarkısı atamın sevdiği şarkılar ve sirtaki oldu bende.
Akşam turdan bağımsız ekstra olarak şehir merkezinde oldukça uzun zaman geçirecektik . Selanik'e dair ilk dikkatimi çekense Roma'daki çiçek meydanına benzer bir yapı ve her yerde taverna eğlence ve ouzo restoranlar olması oldu. 💙Ouzo'yu, Yeşil efeye benzettim ve sek olarak da sevdim gayet hafif geldi bana.
Selanik; bazı yapılarıyla terkedilmiş, Atamın doğduğu evi içermesi nedeniyle çok özel, bazen sakin, bazen hareketli, tahminimden daha büyük, bazı yerleriyle gastronomi barındıran bazı yerlerdeyse her keseye göre olabilecek uygun eğlenceleri de içeren bir şehir.
Özellikle burayı Lyon'daki Les Halles de Lyon Paul Bocuse'a da epey benzettim. Orayı çok sevmiştim. Biraz gastronomik tur sevenlerin hoşuna gidecek türden bir pasaj. Burada pek çok organik ürünü bulabilirsiniz. Kabul biraz daha pahalı ancak dayanamayıp zeytinyağı ve organik zeytin de aldım :) (Zeytinler paketi 2,5 euro ve üzeri - Zeytinyağı yarım litre iyi asidik kalite 8 eurodan başlıyor.)
Selanik'te yazı yazmayı da tabi ki ihmal etmedim. Gecenin bir yarısı (12'ye kadar kaldık)
Mikel Coffee- Americanosunu (2,10 Euro) çok beğendim, nugget sandviçiyse (2,50 euro) beklentimin çok üzerinde. Porsiyonlar içeceklerde de büyük ancak şimdiden söyleyim lezzetli kahveler genelde 3 euro.
Bruno Coffee'de de yeşil çay ve yazma eylemi itinayla yerine getirildi.
Atatürk evi ve Selanik Kahvecisi
Tüyler diken diken.. Küçüklüğümden beri istediğim bir şeydi. Ben rehberimizin anlatımlarına değinmiyorum ancak iyi ki burası türk konsolosluğuna verilmiş. Bu ev Atatürk'ün yaşamından sonra kiralanmış olsa da ben anlamlı ruhunu hissettim, oldukça uzun kaldım kopamadım burdan hele o çocukken oyun oynadığı babasının diktiği ağaç, atamın transkriptilerine kadar.. Muhakkak gelin.❤
Buranın karşısına İstanbul'dan gelip dükkan açan bir türk. Buradan da sabun ve kahve aldım. Şerafettin ile nihayet tanıştık. Denendi ve bundan sonra dibek kahvesine de benzeyen Gümülcine kahvesi Şerafettin'i içmeye devam edeceğim.🤩
Paralia✨
Bende çalan şarkısı ile okuyabilirsiniz 🎆 Mavi Boncuk - Pare pare me 🎁
Almira Beach Bar - Mandala Seaside Luxury
Bu beachlerin dizaynına bayıldığımı söyleyebilirim. Paralia Katerinis bölgesinde 3 beach var. Hepsi aynı kalite olsa da en güzeli Mandala, girişte 10 euro alıyor ancak rezervasyonla gitmeniz gerekiyormuş, bilginiz olsun. Biz bir bugı bulduk dönmeden burada da çok keyifli zaman geçirdik. :)
Mandala Seaside'ın hemen yanında yine huzurlu bir plaj Almira. Ancak Paralia alışveriş, yemek, kahve açısından verdiği doygunluğu bence deniz açısından sağlayamadı. Yine de canım Lidl, güzel kafeleri, hoş bir sahil ve bir kilise (Paraskevi Church) ile daha modern bir sahil kasabası imajı çizdi.
Conte Cristo Gastro Bar
Kahve fiyatları 4-7 euro arasıydı. Çok sevdiğimiz greek salata 6 euro. Bu salatanın içinde kapari vardı ve bolca Yunanistanın siyah ekmeği. Tabi ki çok sevdik ve Lidl'da bu ekmeği bulunca mutlu olduk. 😃 (İçerisinde çavdar, keçiboynuzu unu dahil 4-5 çeşit un barındıran bu ekmek çok ilginç ve lezzetliydi.) Mekanla uyumlu giyinmem dışında Paralia'daki her yerin renklerine bayıldım diyebilirim.
Blu Coffee
world is blùtiful sloganıyla
Bir çikolata düşünün paketini saklıyorum hala çok güzel kokuyor, adını anlayamıyorum yunan harflerinden dolayı ancak buraya yolu düşen çikolata+ filtre kahvesini deneyimlemeli. Manzarasıyla da çok keyifli bir mekan. Milföy, pasta dahil çok güzel tatlıları da vardı. Bizim bu kaçıncı kahve bilmem :)
Otele akşam yorgunlukla ve biraz yağmur yağdığı anda söylediğim nefis hatta bence iddia ediyorum yediğim en iyi sezar salataysa yok artık dedirtenlerdendi. Dediğim gibi 10-15 euroya çok lezzetli yemek+içecek deneyimleyebilirsiniz.
Thassos 💙
Çok uzun değinmeyeceğim Thassos'tan zira umuyorum sadece buraya sonraki yaz çok daha uzun süreliğine geleceğim, o zaman sizlerle çok detaylı paylaşabilirim. Çünkü çok plajı ve köyü olan uzun zaman geçirilesi bir ada. Çok ama çok sevdim, aşırı keyifle yüzdüm, denizden çıkmak istemedim. Restoranda damağımı şenlendiren (Diğer yerlere göre biraz daha pahalı ancak porsiyonları ve lezzetiyle kalbimi fetheden bir ada.)
Keramoti'den feribotla geçtik adaya. (Normal şekilde gelirseniz kişi başı 5 euro geçiş ücreti, binek otomobiller 20 euro)
Rüya başladı...
Pachis Beach Bar
Fethiye Ölüdeniz'i, Faralya'yı geçti benim için.. Doymadım doyamadım güzel denizine.
Pefkospilia Restaurant & Beach Bar 💙
Diğerlerine göre biraz daha pahalı (Kişi başı içecek hariç16-20 euro gibi çok lezzetli şeyler yersiniz.) ancak kesinlikle balıkları, mezeleri her şeyi 10 numara 5 yıldız. Bizi sevdiler ve yemek üzerine baklava ikram ettiler. Kızmayın bana ancak baklavası da çok hafif ben bunu da sevdim. Zaten Yunanların sıcak ve samimi oluşlarına kadar çok sevdim. Ege havası neticede nasıl sevmem... Niko - Nazlı hikayesinden beri gelmek istediğim, geç kalan topraklar. Devamı gelecek. Thasos çok daha detaylı ele almak istediğim bir yer.
Duty free'den Mini marka Ouzo almayı unutmayın. :) Bu girizgahtı devamı gelecek. Şimdiden giden herkese keyifli gezmeler. 🌸
32 sene. Dile kolay ve her sene için biriktirdiğim şükür sebeplerim var. Bu yıl yeni yaşın arefesinde yine özlediğim abimle kavuşmayı İsviçre’de başlatıp, Eylül’ü kapatırken akrabalarla düğün buluşması Almanya ve yeni yaşın ilk gününe planlanan Londra seyahati. Kendime verebileceğim en güzel hediye hep deneyimler oldu hayatım boyunca. Durmayı sevemedim, hareket hiç eksilmesin diledim sağlık oldukça 🙏 İyi bir insan olma gayemi farklı deneyimlerle buluşturuyorum. Geçen yıl doğum günümü Paris’te geçirirken aşk dilemiştim, elbet artık birinin varlığı ama ötesinde gördüğüm her şey de aşk, tıpkı Paris’te hissettiğim özel anlar gibi. Bu dileğim 2024’te yerini buldu diye hissediyorum. 😊 Şimdi Londra dileğimi düşününce; hayatımın; mental, ilişkisel, kariyer ve vizyonu en güçlü ve farkındalıklı yolculuğunu diliyorum. Londra'ya gelecek olursak nefisti. Huzurlu bir Ekim ayı kattı bana. Bolca tavsiyeler çıktı hem gastronomik hem turistik. Bunları ayrı bir yazımda sizlerle paylaşacağım, ...
Herkesin öğrenme motivasyonu elbette farklıdır. Kimi için bu motivasyon içsel bir keşif süreci, kimi için dışsal beklentiler ya da sosyal bağlardır. Bazıları yalnızca merak ettiği için öğrenir, bazıları bir amaç uğruna... Benim içinse bu tek bir kategoriyle sınırlanamayacak kadar çok katmanlı. Ama galiba en baskın olanı “anlam arayışı” - içten gelen, derin bir keşfetme isteği. Bazen annemin göbek bağımı üniversiteye gömdüğünden şüphe ederim. :) Yeni şeyler öğrenmeye, yeni şeyler denemeye olan merakım; yaş aldıkça azalmadı, aksine arttı. Yaşla birebir paralel ilerlemeyen bu yolculukta eminim benden çok daha meraklı, iştahlı olanlarınız da var. Derinleşmeyi savunup, tek bir uzmanlık alanında ilerlemenin doğru olduğunu düşünenler de. Ben “herkesin doğrusu kendine” diyenlerdenim. Size bir reçete veremem; "doğru malzemeler şunlardır" diyemem, çünkü bana göre herkes biricik ve herkesin formülü de kendine özgü. Ama biliyorum ki, mesleğim gereği tanıdığım ve tanıştığım pek çok ge...
Türk-İtalyan senarist yönetmen olan Ferzan Özpetek’in 2003 yapımı bir filmi Türk-İtalyan senarist yönetmen olan Ferzan Özpetek’in 2003 yapımı bir filmi La Finestra Di Fronte yani Türkçe adıyla Karşı Pencere. Benimde zaman zaman müzik çalarımda Gocce Di Memoria'nın çalmasıyla aklıma gelir. Sezen Aksu’nun büyüleyici sesiyle başlayan film kapanışında ise Georgia’nın seslendirdiği çok başarılı bir şarkı Gocce Di Memoria’yı kazandırmıştı hayatlarımıza. En azından benim hayatıma.Tango sahnesinde Historia de un amor ise başka bir şaheserdi notaların dile gelmesinin hikayesiyle... Bu film, karşı pencereden aşka bakmayı anlatır. Giovanna karakteri ve yasak aşkı. Karşı çıkarız kabul etmeyiz. Ama aşktır ya da ilgisizliğin ilgi arayışıdır. Başrol oyuncusuna kızarız yaptığının yanlış olduğunu düşünerek. Filmi izledikçe de sanki biraz daha anlamaya başlarız onu. İlgi duyduğu komşusu ileyken bu kez de kendisine, evine, çocuklarına karşı pencereden bakması artık hikayeyi ba...
Yorumlar
Yorum Gönder