Ana içeriğe atla

Hikayeyi Tersten Yazmak: Belirsizlikle Dans

Belirsizlik üzerine yazacağım bu yazıda elbette müziksiz olmayacak. Sevdiğim bir tek kişilik oyun olan 'Ben Çoktan Gidersiniz Sanmıştım' ile keşfettiğim fransızca şarkı, yazımın fonunda. İyi okumalar.🌸

"On pourrait refaire

L'histoire à l'envers

On commencerait là où on s'est perdu"

Yani çevirisiyle; "Belki de hikayeyi tersten yazabiliriz, kaybolduğumuz yerden başlasak." 

Şarkının bu kısmı evrensel etkisiyle farkında olmadan temas etti ruhumla. Dedim bu sefer yazımın temasında bu şarkı olmalı :) 

Belirsizlik deyince herkesin aklına pandemi süreci gelecek; zira en çok hissedilen dönemdi. Bunu hepimiz deneyimlediğinden en azından herkes bir kez bu kavramla 2020 yılında karşılaştı.

Benim de çok değil pandemiden bir kaç ay önce değer verdiğim bir İK üstümün yorumladığı bir envanterimde; 'Değişime Çeviklik' ve 'Öğrenme Çevikliği' güçlü 'Belirsizlikle Başa Çıkma' yetkinliğim gelişim alanı çıkmıştı hiç unutmuyorum. Aslında o zaman da şunu düşünmüştüm: Değişime çevik olduğumun farkındayım, sorunlarla başa çıkmakla ilgili de güçlü hissediyorum. Peki neden belirsizlikle başa çıkma yetkinliğimin üzerine gitmek aklıma gelmedi bunca zaman.

Ben buna odaklandıkça, dönem dönem hayat Aslı'nın başına belirsizlikler çıkaralım da, direncini ölçelim der gibi örüntülerle çeviriyordu. :) Yeni kararlar alıp, daha çok belirsizlikle temas edip güçlü alana çekmeye çalıştım burayı. Konfor alanında hissettikçe uzaklaştım, kendime yeni hedefler ve belirsiz süreçler oluşturdum. İşin ucunda gelişim olan her şey değerli bir hazinedir bize.

Herkesin hikayesinde vardır; kimi sağlık, kimi özel alan, kimi iş, kimi sosyal alanında belirsizlikle karşılaşır ve tepki olarak; 'Bu benim başıma neden geldi?' der zaman zaman, elde olmadan. Pozitif düşünce odağına önem veren biri olarak pesimistlik olarak yorumlayamam burayı. Herkes her şerrin hayrını görmeye zorlamamalı elbette kendini. Ancak ne zaman bunun sizin faydanıza olacağını düşünürseniz; neden başınıza geldiğinden çok, başınıza geleni kucaklayıp, bunun bana dersi ne? sorusunu cevaplayınca sonucu daha pozitif olabiliyor :) 

Yarın sağlıkla ilgili bir test olacağım herkes gibi. Belirsiz bir alanı belirlemek yahut belki yine bunun bana dersi ne? diyebilmek için. Pozitif alandayım. Şunu farkettim ki bence belirsizlikle başa çıkma yetkinliğim, envanter yeniden tekrarlansa güçlü alana kaymış bile olabilir. Çünkü pandemi sürecinden ziyade duruma, olaylara verdiğim tepkiler oldukça yapıcı, endişelensem bile 'Bu da geçer yahu' temalı davranış sergileme çabam var o envanterden beri :) 

Bu tabiri kullanmama vesile bir arkadaşım bugün derviş hikayesinden bahsetti  'Bu da geçer yahu' temalı. Okumadıysanız lütfen  araştırarak okuyun, eminim farkındalığınıza pozitif katkı sağlayacak.

Birde bu haftasonu İstanbul yarı maratonu ile koşuya devam ediyorum. Koşuya da başlamam yine bir belirsizlik sürecinde olmuştu. Kısacası bazı belirsizlikler insanın hayatına güzel şeyler katıyor. Öyle ki 4 yıldır aralıklarla koşuyorum. Sevgili Arsız Ölüm Dirmit'i Sevgili Arsız Ölüm-Dirmit / Sıkışmışlık Bonus: Sezen Aksu hatırlarsanız ne diyordu Dirmit; 'Durur muyum durmadım!' Ben de durur muyum durmam. Hareket eder, belirsizliği yoluna koyar, yolculuğun tadını çıkarırım, ne yapayım tabiatım böyle :)

Gri alanlarınız, beyaz olsun değerli okuyucu ancak siyahta da gri de de hep 'Bunun bana dersi ne?' demeyi unutmayalım. ❤️

Sevgiyle,

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İyi ki doğdum / Versiyon 32 - Londra 🎊

32 sene. Dile kolay ve her sene için biriktirdiğim şükür sebeplerim var. Bu yıl yeni yaşın arefesinde yine özlediğim abimle kavuşmayı İsviçre’de başlatıp, Eylül’ü kapatırken akrabalarla düğün buluşması Almanya ve yeni yaşın ilk gününe planlanan Londra seyahati. Kendime verebileceğim en güzel hediye hep deneyimler oldu hayatım boyunca. Durmayı sevemedim, hareket hiç eksilmesin diledim sağlık oldukça 🙏 İyi bir insan olma gayemi farklı deneyimlerle buluşturuyorum. Geçen yıl doğum günümü Paris’te geçirirken aşk dilemiştim, elbet artık birinin varlığı ama ötesinde gördüğüm her şey de aşk, tıpkı Paris’te hissettiğim özel anlar gibi. Bu dileğim 2024’te yerini buldu diye hissediyorum. 😊 Şimdi Londra dileğimi düşününce; hayatımın; mental, ilişkisel, kariyer ve vizyonu en güçlü ve farkındalıklı yolculuğunu diliyorum.  Londra'ya gelecek olursak nefisti. Huzurlu bir Ekim ayı kattı bana. Bolca tavsiyeler çıktı hem gastronomik hem turistik. Bunları ayrı bir yazımda sizlerle paylaşacağım, ...

Hâlâ Öğreniyorum🌿

Herkesin öğrenme motivasyonu elbette farklıdır.  Kimi için bu motivasyon içsel bir keşif süreci, kimi için dışsal beklentiler ya da sosyal bağlardır. Bazıları yalnızca merak ettiği için öğrenir, bazıları bir amaç uğruna... Benim içinse bu tek bir kategoriyle sınırlanamayacak kadar çok katmanlı. Ama galiba en baskın olanı “anlam arayışı” - içten gelen, derin bir keşfetme isteği. Bazen annemin göbek bağımı üniversiteye gömdüğünden şüphe ederim. :) Yeni şeyler öğrenmeye, yeni şeyler denemeye olan merakım; yaş aldıkça azalmadı, aksine arttı. Yaşla birebir paralel ilerlemeyen bu yolculukta eminim benden çok daha meraklı, iştahlı olanlarınız da var. Derinleşmeyi savunup, tek bir uzmanlık alanında ilerlemenin doğru olduğunu düşünenler de. Ben “herkesin doğrusu kendine” diyenlerdenim. Size bir reçete veremem; "doğru malzemeler şunlardır" diyemem, çünkü bana göre herkes biricik ve herkesin formülü de kendine özgü. Ama biliyorum ki, mesleğim gereği tanıdığım ve tanıştığım pek çok ge...

La Finestra Di Fronte(Karşı Pencere)

Türk-İtalyan senarist yönetmen olan Ferzan Özpetek’in 2003 yapımı bir filmi  Türk-İtalyan senarist yönetmen olan Ferzan Özpetek’in 2003 yapımı bir filmi La Finestra Di Fronte yani Türkçe adıyla Karşı Pencere. Benimde zaman zaman müzik çalarımda Gocce Di Memoria'nın çalmasıyla  aklıma gelir. Sezen Aksu’nun büyüleyici sesiyle başlayan film kapanışında ise Georgia’nın seslendirdiği çok başarılı bir şarkı Gocce Di Memoria’yı kazandırmıştı hayatlarımıza. En azından benim hayatıma.Tango sahnesinde Historia de un amor ise başka bir şaheserdi notaların dile gelmesinin hikayesiyle... Bu film, karşı pencereden aşka bakmayı anlatır. Giovanna karakteri ve yasak aşkı. Karşı çıkarız kabul etmeyiz. Ama aşktır ya da ilgisizliğin ilgi arayışıdır. Başrol oyuncusuna kızarız yaptığının yanlış olduğunu düşünerek. Filmi izledikçe de sanki biraz daha anlamaya başlarız onu. İlgi duyduğu komşusu ileyken bu kez de kendisine, evine, çocuklarına karşı pencereden bakması artık hikayeyi ba...