Çok değil bir kaç gün önce sağlık sonucumla ilgili güzel bir gelişme yaşadım. Takip etmem gereken bazı durumlar ve ardından, önem verdiğim meseleler üzerine bolca düşünme fırsatım oldu. “Ne hastalıklarımıza sebep oluyor?” sorusundan hayatımda yer alan destekçilere, dikenlere en çok da içimdeki şefkatli sese kulak verdim. Zaman zaman acımasızlaşan, köşeleri sivrileşen o iç sese.
Bir gün sen de kendi iç sesini dinle. Ona bir çocuk gibi davran. Kırdın mı, korkuttun mu, yoksa sevdin mi onu? :)
Kırılganlıkla Gelen Güç
Doktorun beni aramasını beklerken aklıma, Brene Brown’un TEDxHouston- “The Power of Vulnerability” (Kırılganlığın Gücü) çok sevdiğim konuşması geldi.
Aşağıya bu ilham verici konuşmanın tamamını ekliyorum:
“Doktorun aramasını beklerken nefes alıp vermeye gönüllü olmak.” demişti konuşmanın bir yerinde.
Duyguları uyuşturmak ile ilgili anlattıkları, o an hissettiklerime çok benziyordu.
“You can't numb hard feelings without numbing other emotions.”
Zor duyguları uyuşturduğumuzda, diğer duyguları da uyuşturmuş oluruz.
Pozitif kalma çabamı da serbest bıraktım. Korkularımı, endişelerimi, belirsizliği. Hepsini bastırmadan, dolu dolu yaşadım. Ve sonunda gelen o sevinç duygusu — baskılanmamış, sahici ve çok güçlüydü.
İçimizdeki Liderle Barışmak
Ve Sen Bugün Kendine Ne Söyledin?
İçimizdeki liderle barışmak; daha iyi bir lider, çalışan, arkadaş veya insan olmanın yolu önce kendimize iyi davranmaktan geçiyor.
Mükemmel olmadan da sevgiye ve ait olmaya layık olduğunu kendine hatırlatabiliyor musun?
Belki de hayatımızın her alanında, başkalarından bağımsız anımsamamız gereken bir giriş ya da final cümlesi bu.
Yorumlar
Yorum Gönder