İşe başlamadan önce ailemle kapanış tatilimi Egenin güzel yerlerine giderek ağzım kulaklarımda tamamlamıştım.Tarihler 9 Ocak 2016'yı gösterdiğinde bu kez yeni yılın ilk gezmesini Güneydoğu'ya 5 gibi erken bir uçak saatiyle arkadaşlarımla karşılayacaktık. Haftasonunu iyi değerlendirme yollarından en iyisi bir şehri tanımak herşeyiyle... Tabi yer Gaziantep olunca, o şehri tanımak bir yana dursun yemeklerinin farkına varmak temamız, bizi asıl heyecanlandıran olgu buydu. Yazıma başlamadan önce Gaziantep'te bulunan arkadaşım Hazal'a da tavsiyeler konusunda desteğinden dolayı teşekkür ederim:) Kısıtlı zamanımız ve bilmediğimiz bir şehri keşfetme amacımız vardı. Hadi başlayalım o zaman keşfe. Havaalanına sakin bir yolculuk sonrası indiğimizde şehre ulaşabilmek için turuncu otobüse bindik. (Kişi başı 6 TL(kart bedeli)) Yalnız bir uyarıda bulunmalıyım. Otobüse, tramvaya binerken muhakkak Kart 27 alın ve doldurarak kullanın. Emine Göğüş Müzesi, Gaziantep kent müzesi, Ga
İstanbul Üniversitesi yüksek lisans yolculuğunu bitirmiş, iş hayatında İK'cı, hayatının yarısı yolculuk olan, yazmayı, seyahat etmeyi, müziği, yemeği seven bir de etrafındaki güzel insanlarla huzurlu bir hayatı yeğleyen, zamane olamayacak kadar geçmiş yaşıyla ancak hâlâ seksek oynayacak kadar çocuk ruhuyla, hayatın ona getireceği güzelliklerin geleceğine inanıp çabalayan,hepsinden öte kısacası iyi bir insan olmaya çabalayan evrendeki milyonlarca noktadan biri.