Çoğu zaman başlangıçlar çoğu zaman da finallere gebe bir mevsim gibi gelir hayatımıza sonbahar. Baharı son kez yaşayacakmışız gibi mesajlar ve anlamlar yükleriz ona. Öyle olunca bir anlamı ve bize getirdiği bir mesajı da olur. Ben bu mevsimde dünyaya geldim. O yüzden tıpkı bu mevsimin havası gibi biraz kendimi kapatmayı, kendimle baş başa kalmayı, melankoliyi severim bazen de beklenmedik bir fırtına da yapraklarımı dökmeyi ve küsmeyi tabi çabuk barışırım zaten bir tarafım ruhumu kışa çevirmeyi sevmez, sadece biraz rüzgarlı yaşamayı sever. Burada ‘rüzgar’ hayatımda ki mücadelelerin imgelemidir aslında. Fotoğraf: Geçen yıl doğum günü zamanları- Rize/Huser Yaylası Eternity and a Day son sahnesiyle çıktı bugün yine karşıma: Alexandros'un “Yarın ne kadar sürer Anna” ve Anna’nın ona cevabıyla, “ Sonsuzluk ve bir gün ” dediği o müthiş sahne… Yaşam ve ölümün ne kadar kısa bir andan oluştuğunu ama bir o kadar uzun sürecini hissetmek. Yüksek lisansta iyi ki i
İstanbul Üniversitesi yüksek lisans yolculuğunu bitirmiş, iş hayatında İK'cı, hayatının yarısı yolculuk olan, yazmayı, seyahat etmeyi, müziği, yemeği seven bir de etrafındaki güzel insanlarla huzurlu bir hayatı yeğleyen, zamane olamayacak kadar geçmiş yaşıyla ancak hâlâ seksek oynayacak kadar çocuk ruhuyla, hayatın ona getireceği güzelliklerin geleceğine inanıp çabalayan,hepsinden öte kısacası iyi bir insan olmaya çabalayan evrendeki milyonlarca noktadan biri.