Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Unsere Mütter Unsere Väter

Öncelikle bu şarkıyı açmanızı yazıyı beraberinde okumanızı isteyeceğim sizden zaten 2 dk bile değil.Belki tekrar tekrar dinlemek isteyeceksiniz:) Size, 4 gün önce mide ağrılarım artmadan önce bu şarkıyla izlemeye karar verdiğim 3 bölümlük mini diziden bahsetmek istiyorum.Evet bazen bir şarkı bir yapıtı izletebiliyor örneği bu... Belki bir de şu ara Almanca kursuna gidiyor olmam da bu kültürü daha yakından tanımak isteme sebebim olabilir geç kalmış bile adlettim kendimi. Ağrılarımla savaş vermeden önce bir bölümünü bitirebildiğim 2.dünya savaşını Almanların gözünden anlatan ingilizcesiyle Generation War olan Unsere Mütter Unsere Väter isimli film tadında dizi evde doktorumun verdiği istirahatte de bana eşlik eden muhakkak izleyin diyeceğim şahane bir yapıt. Almanların,Yahudilerin, Rusların, Hitler'in(Führer), askerlerin, dostluğun, kardeşliğin ve aşkın abartısız hali. Başrollerinde Volker Bruch(Wilhelm Winter rolünde),Tom Schilling(Friedhelm Winter rolünde) ve şark

Franz Kafka- Dönüşüm üzerine

Bu yazı Dürbün Bülten Aralık sayısında son yazılarımdan biridir.Benim için hep kıymetli kalacak bir oluşumda kendi isteğim üzerine bundan sonrasında artık bir okurum.Ancak aldığım güzel tepkilerden ötürü sizlerde memnun kaldığınız sürece blogumdan paylaşımlarım devam edecektir. Katkısı geçen,hayatımda ki iyi ki yer almış dediğim bu oluşuma Kocaeli Üniversitesi İşletme Kulübü bülteni olan Dürbün'den ulaşabilirsiniz.Banaysa zaten biliyorsunuz: Ben hep buralardayım.Yazsamda yazamasamda... :) Franz Kafka- Dönüşüm üzerine Kitaptan bahsedeceğimi sandıysanız yanıldınız.Yaşadıklarımızı anımsatmak için kaleme alınmış bir şey. Entel entel (Dönüşüm ikilemesi) takılmayı bırak yazılarında diye düşünerek beni dönüştürmüş olabilirsiniz olsun hangimiz dönüştürmüyoruz ki birbirimizi bir şeylere.Kızmam yani. Sakin   dönüşümüm de  takılırım:) Ama yine de Not: Hala bu müthiş eseri okumadıysanız okuyun, en fazla 1 saatinizi alacaktır zaten. Gelelim mevzuya. Yoks

Adana seyahati

Tarihler 25 Kasım Salı'yı gösterirken Adana gezisi geldi çattı.Uçak biletleri,kalınacak yer (DSİ tesisleri) her şey hazırdı.Vize sonrasına da denk gelince dolu dolu 2 günümüz olacaktı. İlk iş havaalanınından çıktıktan sonra ilk büfede kent kart almak oldu.1 tane aldık.Ücreti 6 YTL istediğiniz kadar doldurabilirsiniz zaten öğrenci olduğunuz için her mesafeye otobüs 1 YTL basacaktır.Dolmuşlarda öğrenciler için 1.8 YTL yani yine uygun meblalarda ulaşım. Eğer Adana'ya yolunuz düşecek ve öğrenciyim gezmeye harcarım da kalmaya çok para harcamayım derseniz,bu yoğun bir araştırmanın ürünü olan manzarası 5 yıldızlı otellerde bulunmayan fakat Adana'da toplamda 5 belki daha fazla şubesi bulunan bizim kaldığımızsa bölge müdürlüğü Baraj yolundaki DSİ olan DSİ'de kalmanızı öneririm.(Not:Kahvaltı dahil değildir ücrete ancak cüzzi bir ücrettir kamu personeli sayılan öğrencilere) Ayrıca DSİ'nin bir güzel yanıda Adana'nın meşhur bulvarlarından Turgut Özal Bulvarı ve Çuku

Brazzaville konseri

Uzun zaman olmuş bloga yazmayalı,aslında gündelik hayatımızda her gün yazıyoruz da bloga yazılanlar sanki daha bir başka olmalıymış gibi. 'Ya sen de kalkmışsın bu kadar aradan sonra bir konseri mi yazmayı layık buldun,hemde kim ki bu grup?'gibi ön yargılarınızı yerle bir edecek çok uzun zamandır severek dinlediğim en sevdiğim gruplardan diyemeyeceğim çünkü en sevdiğim gruptur, Brazzaville. E peki onu diğerlerinden farklı kılan ne? Solisti, David Arthur Brown tam bir İstanbul aşığı öyle ki grubuyla İstanbul'a albüm yapacak kadar.Nitekim sürekli konser vermekteler ev konserleri de dahil İstanbul'da...Belki arada ortak bir aşk var ondan olabilir.Ama yok yok sadece İstanbul değil,gidin sohbet edin yarım yamalakmış İngilizceniz falan filan hiç önemli değil.Bu adam bizden biri.Bu grup 'Barselona'yı İstanbul'la aldatıyor.' gibi hayranlarının söylemi varsa da bence bu grup gittiği her ülkeyi çok rahatlıkla fethedebilir. Sadece David'mi

Hep birlikte mutlu yıllara!..

Bugün  22'yi devirdim 23'e merhaba deme günü geldi çattı.Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki yaşlanmadım yaş aldım yine.Akşam Uluslararası Pazarlama dersinden çıktığımda kafamda beliren parçaları birleştirdim.'Yine mi Aslıhan doğum gününde okula gittin.'türevi sözlerinizi duyuyorum.Ama 4.sınıfım ve belkide okulda geçirdiğim son doğum günüm,anlamlıydı yani.Çok şey katmıştı Umuttepe hayatımın anlamlandırdığım kısımlarına ve bugünü paylaşmayı o da haketmişti. İyi ki de gittim! Neyse Uluslararası Pazarlama diyordum.Konumuz ilişkisel pazarlamaydı.İnsan ilişkilerine de değinmişti hoca.Duygusal bağlılık üzerine konuşurken Umuttepe ile aramızda oluşan şeyi tanımlamıştı.Orada tanıdığım hep kalsın istediğim dostlarım,her gün İstanbul-İzmit yolculuğumda servis dostlarım,değerli hocalarım,hatta alıştığım sevimli kampüs köpekleri,paylaşmak olmuştu Umuttepe.'Of' diyerek gittiğimiz günlerde bile sevgiyi. Unsurlardan da güven üzerine konuştuk.Ne kadar zor olduğu su götür

Kapadokya seyahati

Aslında Kapadokya gezimin üzerinden tam 4 ay geçti ama etkisi çok uzun yıllar benimle birlikte ihtiva olacak cinsten.Her yerini görememiş olsam da sizlerle oraya gittiğinizde naçizane sevebileceğinizi düşündüğüm bir kaç yerini paylaşmak istiyorum: Not: Mayıs ayı bizim gezimizin başladığı tarih.Yani havalar sıcaktı.Buraya gelecekseniz sıcakta gelmeniz keyfini çıkarmak için daha uygun olacaktır.Ama dedemler kışın gitmişlerdi karlar altında da bir başka güzel buralar.Bir de içimde kalan bir ukde balon keyfini yaşamak isterseniz biraz pahalı da olsa burası onun için biçilmiş bir kaftan.Ya da en azından sabah erken kalkıp,balonları kalkış yerinden izleyebilirsiniz.(Saat sabah 5 gibi gitmenizde fayda var.Biz biraz geç gittiğimizden gittiğimizden bir kaç balona rastlayabilmiştikAma seyretmesi bile keyifliydi.) 'Bir sonraki seyahatim buraya daha uzun olsun.' dileklerim arasındadır. Gezinin otobüs seyahati kısmı sınıf arkadaşımla çok keyifliydi.Zaten hepimiz aynı üniversiteden