Ana içeriğe atla

Adana seyahati

Tarihler 25 Kasım Salı'yı gösterirken Adana gezisi geldi çattı.Uçak biletleri,kalınacak yer (DSİ tesisleri) her şey hazırdı.Vize sonrasına da denk gelince dolu dolu 2 günümüz olacaktı.

İlk iş havaalanınından çıktıktan sonra ilk büfede kent kart almak oldu.1 tane aldık.Ücreti 6 YTL istediğiniz kadar doldurabilirsiniz zaten öğrenci olduğunuz için her mesafeye otobüs 1 YTL basacaktır.Dolmuşlarda öğrenciler için 1.8 YTL yani yine uygun meblalarda ulaşım.

Eğer Adana'ya yolunuz düşecek ve öğrenciyim gezmeye harcarım da kalmaya çok para harcamayım derseniz,bu yoğun bir araştırmanın ürünü olan manzarası 5 yıldızlı otellerde bulunmayan fakat Adana'da toplamda 5 belki daha fazla şubesi bulunan bizim kaldığımızsa bölge müdürlüğü Baraj yolundaki DSİ olan DSİ'de kalmanızı öneririm.(Not:Kahvaltı dahil değildir ücrete ancak cüzzi bir ücrettir kamu personeli sayılan öğrencilere)

Ayrıca DSİ'nin bir güzel yanıda Adana'nın meşhur bulvarlarından Turgut Özal Bulvarı ve Çukurova Üniversitesi'nin tam arasında kalan noktada bulunmasıydı.

Burası tamamen doğayla iç içe.2-3 kişilik odalar mevcut.Odada televizyon,ısıtma sistemleri dahil olanakları bulunuyordu.




                                             Akşam geldiğimiz için biraz Akdeniz yağmuruna yakalanmıştık ancak burası gerçekten huzur verici.
Not: Dikkat otobüse bindiğinizde hangi DSİ'ye gitmek istediğinizi belirtin yoksa 2.gün maceramız gibi bir şeyle karşılaşabilirsiniz.(Balcalı Otobüsü-Üniversite:))



Bir de eğer okuyorsa blogu, Adana'lı YGA vesilesiyle tanıştığım şu an İstanbul'da doktora yapan bir arkadaşıma blog vesilesiyle de teşekkür ederim.Çokça yardımcı olmuştu öncesinde gidebileceğimiz yerler konusunda.

Bence bloglar da yazılmalı gidilen şehirler, çünkü öncesinde yabancı olduğunuz bir şehirle ilgili bilgi sahibi olursanız gezme işi daha kolay ilerliyor.

Bizde gerek internet,gerek keşiflerimiz,gerek arkadaşım vesilesiyle Adana'yı 2 günde keşfettik diyebilirim.

1)Cezerye,cevizli sucuk hatta kuruyemiş,tahin,pekmez vb türevlerini alacaksanız çarşıdaki Yeni Uğur'u tavsiye ederim.Gerçekten hangi ürünü alacağınızı şaşırmanız normal.

Ayrıca yine çarşıda ki burası eski Adana görünümünü barındırır.Patlıcan ve biber kuruları dahil,baharat alışverişlerinizi de çok rahatlıkla yapabilirsiniz.Hatta öyle ki aldığımız kimyonlar ne yazık ki İstanbul'da bulamayacağımız kadar güzel ve yoğun kokuluydu.

2)Önce gıda ve yemeklerden devam ediyorum:) Malum böyle doğal ve lezzetlisini arıyoruz.Rehber olur umarım yolu düşecek olanlara.

-->ASMAALTI KEBAP
Küçüksaati yani yine eski Adana çarşısını bulduğunuzda kime sorsanız size tarif edecektir bu 1940'ta kurulmuş yeri.Öğlen yemeği için ilk durağımız burası oldu.
 Burası gerçekten Adana'yı hissettiriyor.Üstelik fiyatlar İstanbul'da yaşayıp da arada sırada kebap yiyenler bilir fiyatları 2 kişiye 30 YTL'lik hesap gelince çok şaşırıyorsunuz.Üstelik içeceğiniz,mezeler ve üzerine ikram edilen çaylar dahil.Lezzet konusunda sonraki 2 yere göre 3.sırada ancak gerçekten üçüde çok lezzetliydi.

-->EYVAN KEBAP
Biz akşam yemeğini Turgut Özal Bulvarındaki Eyvan Kebapta yedik.Hem arkadaşım hem forumlardan gideceğimiz yerleri önceden belirlemiştik aslında.Burası da 1981'de kurulmuş.Yine Adana yanında şalgam,arkadaşım farklı bir içecek tercih etmişti.Ve üzerine künefe.
Burası gerçekten anlatıldığı kadar varmış.Şahsen yine Adana farkını gösterdi.Yolunuz düşerse burasıda çok güzel yine hesapta diğer yerden 10 lira fazla gelmişti sanırım o da künefeyi hesaba katarsak aynı mebla yani kişi başı 20 YTL'ye doymanız mümkün.Yine İstanbul'la kıyaslanamayacak kadar güzel lezzeti bu ücrete yiyorsunuz.









-->BİRBİÇER KEBAP & CİĞER
İşte 2.günümüzün yıldızı.Gerçekten gerek ciğer,gerek kebap bizim 2. gün öğle ve akşam buraya uğrama sebebimiz oldu.2 şubesi olan Birbiçer'in merkezdeki Bakım yurdu caddesinde ki şubesine gitmiştik.Adana sokaklarını da keşfetmiş oluyorduk böylelikle.Gerçekten düzenli,evleriyle bakımlı bir şehirdi  Adana.A tabi arabalar yaya olarak çok ta rahat geçişe izin vermeyebiliyor,aman dikkat:) Ama İstanbul trafiği tabiki yok! :)

Buradan dayanamayıp İstanbul'a da paket yaptırdığımız için hesap biraz daha farklıydı ancak yinede hemen hemen aynı öyle ki bir porsiyon ciğeri 14 YTL'ye yiyebilirsiniz.Birde bu şalgamların hastası oldum ki neyse...

                                                       

3) Kısa bir gezi yazısı yapmaya çalışsamda çok detay var.En iyisi özet geçmek,şehirde gezebileceğiniz yerleri.
Tabi ki merkeze geldiğinizde merkez parkı ve Merkez Sabancı Camii dikkatinizi çekecektir.Muhakkak ziyaret edin.Zira Türkiye'nin en büyük camisi olma özelliğine sahip bu yapıyla birlikte Merhum Sakıp Sabancı memleketine pek çok eser bırakmış.

                                     

4)Tabi ki taş köprüyü muhakkak görün!Hele akşam bir başka buranın karşıdan manzarası.James Bond filmine de ev sahipliği yapmıştı burası :)

5)Sinema müzesi,Atatürk müzesi,arkeoloji müzesi ve etnografya müzesi şehir merkezinde gezebileceğiniz kültür durakları.Biz Atatürk müzesinin öğle tatiline ertesi günde kapalı olmasına denk geldik ancak sinema müzesini çok beğendiğimi söylemeliyim.Altın Koza Adana'da düzenlenen bir etkinlik bilindiği üzere ve çok sayıda yetişmiş sanatçısı var Adana'nın.
Ben içerde ki güzelliklerin resmini koymuyorum,yolunuz düştüğünde muhakkak görmelisiniz:)

6) Ve bulvarlardan devam edersek dediğim gibi Turgut Özal bulvarına muhakkak gidin hatta burada hayal kahvesini ve Jehan Barbur'un geleceğini ve hatta 13 Kasım'da çok sevdiğim grup Brazzaville'in geldiğini görünce çok mutlu oldum diyebilirim.Bu cadde oldukça güzel yerleri bünyesinde barındırıyor:)
Akşam keşfimiz Turgut Özal Bulvarı


Bir diğer bulvar Ziyapaşa Bulvarı zaten pek çok kültürel eser burada da bulunmakta.Burası da muhakkak gezilmeli.

Bir başka bulvarı Gazipaşa bulvarı burası Ziyapaşa'ya paralel ki biz 2.gün gitmeden önce keşfettik.Sakin ve burada daha çok alışveriş imkanı ve gençlerin gezebileceği diğer 2 bulvardaki gibi güzel yerler bulunmakta. Atatürk caddesi de yine güzel caddelerinden.

7)Atatürk parkı,başta belirttiğim gibi merkez parkı,sanatçılar parkı gibi pek çok güzel parkı bulunan Adana'da en sevdiğimiz park Ziya Paşa ve tabiki Atatürk heykeli bulunan Atatürk parkı oldu.Bir de Adana'da portakal ağaçları kadar sevdiğim diğer şey palmiyeler oldu:)

 


  





Bunların dışında tadilatta olan epey tarihi bir saat kulesi,yağ cami,yeni cami,bebekli kilise,ulu cami gibi epey tarihi güzelliği var Adana'nın.

8) Son olarak Çukurova Üniversitesi'nde baraj manzarasıyla Turkuaz cafe'ye muhakkak uğramalısınız.Bu üniversite de büyük kampüsüyle bence bu manzaraya yakışır...


Tabi ki bahsedemediğim,es geçtiğim noktalar olmuştur.Mesela hava muhalefeti iyi ve 4 5 gün kalabilecek gibiyseniz, Karataş'ta bir balık yememiz tavsiye edilmişti yine sahil kasabası Yumurtalık görülebilir.Kale vb. gibi yerlere gidecekseniz şehrin dışında kaldığında araca ihtiyacınız olabilir.

Not:Gezip,göreceğiniz yerler ile ilgili bilgileri Adana valiliğinin yanında il kültür ve turizm hareket müdürlüğünden broşürler ve kitaplar alabilirsiniz.Zira biz gezimiz boyunca haritadan faydalanarak daha kolay hareket edebilmiştik.

Umarım faydalı bir gezi yazısı olmuştur.Başka bir zaman tekrar yolum düşerse Adana'ya eminim Ceyhan başta olmak üzere diğer ilçeleri de keşfetme olanağı bulacağım.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hâlâ Öğreniyorum🌿

Herkesin öğrenme motivasyonu elbette farklıdır.  Kimi için bu motivasyon içsel bir keşif süreci, kimi için dışsal beklentiler ya da sosyal bağlardır. Bazıları yalnızca merak ettiği için öğrenir, bazıları bir amaç uğruna... Benim içinse bu tek bir kategoriyle sınırlanamayacak kadar çok katmanlı. Ama galiba en baskın olanı “anlam arayışı” - içten gelen, derin bir keşfetme isteği. Bazen annemin göbek bağımı üniversiteye gömdüğünden şüphe ederim. :) Yeni şeyler öğrenmeye, yeni şeyler denemeye olan merakım; yaş aldıkça azalmadı, aksine arttı. Yaşla birebir paralel ilerlemeyen bu yolculukta eminim benden çok daha meraklı, iştahlı olanlarınız da var. Derinleşmeyi savunup, tek bir uzmanlık alanında ilerlemenin doğru olduğunu düşünenler de. Ben “herkesin doğrusu kendine” diyenlerdenim. Size bir reçete veremem; "doğru malzemeler şunlardır" diyemem, çünkü bana göre herkes biricik ve herkesin formülü de kendine özgü. Ama biliyorum ki, mesleğim gereği tanıdığım ve tanıştığım pek çok ge...

La Finestra Di Fronte(Karşı Pencere)

Türk-İtalyan senarist yönetmen olan Ferzan Özpetek’in 2003 yapımı bir filmi  Türk-İtalyan senarist yönetmen olan Ferzan Özpetek’in 2003 yapımı bir filmi La Finestra Di Fronte yani Türkçe adıyla Karşı Pencere. Benimde zaman zaman müzik çalarımda Gocce Di Memoria'nın çalmasıyla  aklıma gelir. Sezen Aksu’nun büyüleyici sesiyle başlayan film kapanışında ise Georgia’nın seslendirdiği çok başarılı bir şarkı Gocce Di Memoria’yı kazandırmıştı hayatlarımıza. En azından benim hayatıma.Tango sahnesinde Historia de un amor ise başka bir şaheserdi notaların dile gelmesinin hikayesiyle... Bu film, karşı pencereden aşka bakmayı anlatır. Giovanna karakteri ve yasak aşkı. Karşı çıkarız kabul etmeyiz. Ama aşktır ya da ilgisizliğin ilgi arayışıdır. Başrol oyuncusuna kızarız yaptığının yanlış olduğunu düşünerek. Filmi izledikçe de sanki biraz daha anlamaya başlarız onu. İlgi duyduğu komşusu ileyken bu kez de kendisine, evine, çocuklarına karşı pencereden bakması artık hikayeyi ba...

Farkındayım - farkındasın - farkında mıyız? ✨

Öncelikle bu yazıda yaklaşık 70 yazımda olduğu gibi yapay zeka desteği alınmamış %100 insan eseridir. Bu sebeple doğalı okuduğunuzu bilerek içerikten çok içimden dökülene odaklanabilirsiniz. Fizik tedavi de son haftamda akşam dönüşte 'Yazmalısın Aslı' ruhu ile yazının zihnimde beliren şarkısını ekliyorum. Kendisini çok severim. En son İstanbul konserinde dinleyebilmiş olmanın keyfiyle yazımın şarkısı onun olsun istedim. Özellikle nakarat;  "Cause everyone has a heart and every heart has a separate shadow.  Every shadow will crave to come clean" Yani çevirisiyle; “Çünkü herkesin bir kalbi vardır ve her kalbin ayrı bir gölgesi vardır. Her gölge de arınmayı arzulayacaktır.” Diyeceksiniz ki ne çağrıştırdı ki bu şarkı sana farkındalık konulu yazın için? Kalbin gölgesi, görmeyi engelleyen bölge gibi. Bakıp da göremediğimiz her şey gölgede kalıyor. O sırada yolda akşam dönerken gölgeme bakıyordum. Arındığımı ve farkındalığımın 30'lu yaşlarımda ne kadar arttığını düşünüp ...