Herkese merhaba, Aylar geçti 'blogumu ihmal ettim'li bir cümleyle konuya girmek istemezdim elbette. Özellikle de yazmaya en çok ihtiyaç duyduğum bu karantina sürecinde kendimi dinleme fırsatını bana veren bir platformu ihmal etmek yolculuğumun ruhuna aykırı, bunu biliyorum. Öyle ya en son yazımın üzerinden geçen zamanda yeni bir yıla girdik, tezim başarılı oldu yüksek lisanstan mezun oldum. Abimin yanına Almanya'ya gittim, araç kullanmayı öğrendim ve bir araç aldım, bir sürü gelişmenin üzerine bir virüs salgını dünyayı sardı ve kendimi yaklaşık 3 aydır evden çalışma sürecinde yeni normale alışmaya çalışırken buldum gibi gündem maddeleriyle dolu yeni bir serüvenin içinde olduğum dayanıklılık testi 2020 girmişti hayatıma... Yazmak uzun bir serüven, burada olmasa da fırsat buldukça evde tüm defterlere/elektronik dokümanlara karalama sürecine karantinada da devam etmeye çalışıyorum. Yıllar sonra bu blogu olurda sonraki kuşaklar rast gelerek okursa onlara diye
İstanbul Üniversitesi yüksek lisans yolculuğunu bitirmiş, iş hayatında İK'cı, hayatının yarısı yolculuk olan, yazmayı, seyahat etmeyi, müziği, yemeği seven bir de etrafındaki güzel insanlarla huzurlu bir hayatı yeğleyen, zamane olamayacak kadar geçmiş yaşıyla ancak hâlâ seksek oynayacak kadar çocuk ruhuyla, hayatın ona getireceği güzelliklerin geleceğine inanıp çabalayan,hepsinden öte kısacası iyi bir insan olmaya çabalayan evrendeki milyonlarca noktadan biri.