Adından da anlayacağınız üzerine yine bir Dasdas - açık sahne oyunu. Can Kayhan Berkin'in muhteşem tek kişilik performansı.
Öyle oyundan bahsetmeyeceğim biliyorsunuz tavrımı; bir kahve içmek yerine sanata harcanan zaman ruhunuza nasıl iyi gelmez. 💐
Aslında müziği sevmeyen kendi tabiriyle 'şehvet düşkünü' bir adamın (ki bence müzik sevmeyen insanlar hayattan keyif alamıyor gibi hissediyorum.) yine kendi tabiriyle 'temiz, saf' bir kadınla evlenmesi hatta bir kızının olması. Fakat aradan geçen zamanla aşk sanrısı-kıskançlık kıskaçı-şüphe, korku, saplantı. İliklerime kadar hissettiğim pek çok olgu. Kısa ama sorgulayalım istediğimden sorularla geçen mini bir yazı olacak.
Konu yalınsa da düşündürttüğü pek çok kompleks olgu oldu;
- Birini gerçekten gözle beğenip, kalple aşık olup, ruhla ölümsüzleştirebiliyor muyuz? -Göz kısmında kalan beğeni ile evcilik oyunları mı oynuyor insanlar?
- Gerçekten birbirine ait insanlar başka yerlerde başkalarıyla katlediliyor mu?
- Evlilikler mutlulukla mı taçlanıyor yoksa öyle mi sanıyoruz?
- Birbirini tanımayan iki insanın güvensizliği ile beklenen sadakat ne derece gerçek?
- Doğurganlığı için değerli adledilen kadın, kendini merkeze alıp özdeğerine ulaştığında nasıl yaftalanabiliyor?
- Erkeklerin özgüvensizliği ve kıskançlığı korktukları şeyin başlarına gelmesine mi sebep?
- Kadınların başkaları tarafından beğenilmeyi olumlu karşılaması sadakatsizlik mi?
- Birleşen bedenler ruhları doyurmadıkça nasıl sağlıklı bir ömür bekleniyor?
- Kadının kıskanması özgürlük kısıtlamasıyken, erkeğin kıskanması nasıl 'sevgi' göstergesi oluyor. Temel nokta abartı ve güvensizlikse özne 'kıskanmak mı?
Yorumlar
Yorum Gönder